Erkan Aydın Bursa’da siyasetin en genç yüzleri arasında yer alıyor. Geçmişte Dağ-Der Başkanlığını da üstlenen Erkan Aydın ile hem siyaset hem de Dağ yöresi üzerine gerçekleştirdiğimiz söyleşide hem yerel seçimleri ve siyasi geleceğini hem de sivil toplum kuruluşu deneyimlerini konuştuk.
‘Eşim mimar, bir yola çıkmadan önce ilk izni eşimden alıyorum. Çünkü eşinizden izin almadan yola çıkarsanız başarılı olma şansınız kaybedersiniz. Bizim çocuklarımız ufak ilgi alaka bekliyor. Eşim olmasaydı başaramazdım.’
“Burada önemli olanda gerçekleştirdiğiniz hizmetlerle insanların gönlünde yer edinip edinemediğinizdir. İnsanların gönlüne girebildiysek en büyük hizmeti gerçekleştirmişiz demektir. “
“Siyasette ikinci olana ne yazık ki ödül yok. Çalışmalarımızın karşılığını tam olarak almasak da Türkiye ortalamasının, Bursa ortalamasının üzerinde bir oy aldık. Osmangazi tarihinde oy oranında bir ilk olduğu içinde kendimizi başarılı buluyoruz.”
…
Sizi daha yakından tanıyalım. Erkan Aydın kimdir?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eski Osmangazi Belediye Başkan adayıyım. 1974 doğumluyum. Orhaneli Serçeler köyündenim. Hacettepe Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Eczacıyım. Evliyim, iki çocuğum var. Eşim mimar, bir yola çıkmadan önce ilk izni eşimden alıyorum. Çünkü eşinizden izin almadan yola çıkarsanız başarılı olma şansınız kaybedersiniz. Bizim çocuklarımız ufak, ilgi alaka bekliyor. Eşim olmasaydı başaramazdım. 2 Eylül tarihinden itibaren Osmangazi Belediye Başkanı aday adayı ve adayı olarak çalışmalarıma hız verdim. Ekibimizle, bütün il ve ilçe yöneticilerimizle başarılı bir seçim kampanyası yürüttük. Çalışmalarımızın sonucunda 2009 yılına kıyasla yerel seçim oy oranımızı yüzde 11’lik bir farkla 32 ye çıkarttık. Artık yerel seçimlerde 87 bin olan oy 158 bin taşıdık. Oy sayısı olarak baktığımızda da yüzde 87’lik bir artış görülmektedir. Heyecanlı ve yüksek tempolu bir seçim süreci geçirdik. Tabi ki bundan sonra önümüze bakacağız.
SİYASET SONRASINDAKİ ROTA
Peki, bundan sonra ki rotanız ne yönde olacak?
Bu siyaset çok fazla sonrasını ön görmek mümkün değildir. Şurada şunu olacağız burada bunu olacağız deme şansımız yok. Tabi ki zaman önümüze getirir siyaset bizi nerelere götürür bilemiyoruz. Biz artık CHP çatısı altında bir üye olarak, aday olarak davet edildiğimiz yerlerde ve bütün etkinliklerde bulunmaya gayret edeceğiz. Çünkü siyaset uzun soluklu bir iştir. Önümüze bakıcağız devam edeceğiz tabi ki şartları da değerlendireceğiz. Ama önceliğim işim olacak.
Sizi Dağ-Der yöneticiliğiniz sürecinden tanıyoruz. Siyasete atılmanızı sağlayan en büyük etmen ne oldu?
Siyasete de birçok konuda sıcak bakıyordum. CHP’den gelen teklifi değerlendirdim. Teklife hayır demedim. Aileme, yakın çevreme danıştım. Onların da onayını aldıktan sonra da siyasete girme kararı aldım. Bu kararı almamın nedeni de genel olarak kayıtsız kalamam.
HAYAL KIRIKLIĞI YOK
Seçim sonuçlarında hayal kırıklığına uğradınız mı?
Ben hiç hayal kırıklığına uğramadım. Çünkü yola ilk çıktığımda en az yüzde 35 hedefi koymuştum. Yüzde 35 hedefimizi yüzde 32 i ile yüzde 90 realize etme durumu var. Buda siyasette ve ticarette her alanda hedef tutturulmuş anlamına gelir.
Her seçim döneminde üyeler arasında tartışmalar çıkar. Çalışmalar bu yüzden yarıda kalır. Siz bu arada ki aktivasyonu nasıl sağladınız?
Biz yüzde 90 kendi ekibimiz ile yürüdük. Yani orda üyelerden kimse geldi, gelmedi diye bakmadık. Biz programımızı yaptık ve kendimiz her şeye kendimiz gittik. CHP’den il ve ilçeden katılanlarda oradan katıldılar.
DAĞYÖRESİ DESTEKLEDİ Mİ?
Dağ yöresi sizi desteklemişti. Sizce dağ yöresinden neden oy gelmedi?
Dağ yöresi oy verdi vermedi konusu çok geçiyor. Dağ yöresi bize oy verdi. Mesela, özellikle Çiftehavuzlar mahallesinde oy oranımızda yüzde yüzlük bir artış var. Tabii ki bir seferde bulunan artış sonucu etkilemiyor. Biz genel seçim havasında bir yerel seçim süreci geçirdik. Biz yereldik, ama başbakanla yarıştık. Böyle bir ortamda da Ankara rüzgârı bizim çalışmalarımızdan çok daha etkili oldu. Birçok yerde insanlar Ankara’ya bakarak karar verdi. Siyasette ikinci olana ne yazık ki ödül yok. Çalışmalarımızın karşılığını tam olarak almasak da Türkiye ortalamasının, Bursa ortalamasının üzerinde bir oy aldık. Osmangazi tarihinde oy oranında bir ilk olduğu içinde kendimizi başarılı buluyoruz.
Sizce Bursa’da sandıklarda tartışmalı bir durum yaşandı mı?
Biz tutanaklarda 20 ye yakın tutanak tespit ettik. Şimdi 1900 sandık var. İlçe seçim kuruluna itirazımızı yaptık. Bütün sandıkların sayılması için itiraz dilekçesi verdik. Sadece iki sandık tekrar sayıldı. Ve o iki sandıkta da Belediye Başkanlığında 40 oy, Meclis Üyelerinde 90 oy artış oldu. Biz görevimizi yaptık. Gördüğümüz tespit ettiklerimizi ekli tutanak örnekleri beraber dilekçesi ile beraber şikâyette bulunduk. Ama bu oldu. Çok fazla söylenecek bir şey yok.
Şimdi Dağ yöreleri ile konuşalım. Sizi en çok destekleyen Dağ yöresi ve göçmenler oldu bu seçim döneminde nasıl bir hava ile karşılaştınız?
Dağ yöresi ve göçmenler tarafından çok güzel bir havayla karşılandık. İnsanların tabi ki özellikle iktidara oy verenler için söylüyorum. On iki yıllık nikâhlarını bir gün de bırakıp yeni bir nikâh kıymadılar. Ama bizlere bir flört edelim gelecek vaat ediyorsunuz, bu flört döneminden sonra nikâhta kıyabiliriz diye mesaj verdiler. Bunu doğru algılamak lazım. Ben bu şekilde algılıyorum çünkü 12 yıllık nikâhı 3 ayda, 7 ayda, 6 ayda bozmak kolay değil. Siyaset güven işi, siyaset sizin onlara kendinizi anlatabilme ve gelecek umudu vaat edebilme işi. İnsanlar bunu gördüler. Biz genel havanın rüzgârı ile sonuca gidemedik. Ama sandıkların yüzde 6 sı açıldığında 51’e 33 öndeydik. Sonra birden bire ne olduysa tam tersi oldu. Oylarda yüzde 34’lük sapma oldu.
DAĞDERLİ ERKAN AYDIN
Siyaset dışında, birde Dağ-Der’de yöneticilik yapmış olan Erkan Aydın’ı tanıyalım
Valla Dağ-Der de olsun, kendi işimizde, ailemizde, siyasette olsun nerde olursak olalım, hep bir şeyler vermeye çalıştım. Yani alan el değil hep veren el oldum. Verdikçe de mutlu oldum. Hizmet etmeninde bir yerler de iz bırakabilmenin de birinci şartının vermek olduğunu biliyorum. Bazıları köşe kapmak için başka bir şeyler kapmak için bu yerlere talip olur. Biz tam tersi hep verdik. Vaktimizden verdik, emeğimizden, ailemizden, çoğumuza ayıracağımız zamandan verdik, nakdimizden verdik. Ama pişman mısınız derseniz asla değilim. Bu işlerin bedeli oluyor. Bizde bilerek başladık. Başka yerde de olsak hizmet ederek bir yerlere gelmenin doğru olduğunu biliyorum. Bursa’nın hizmetinde yörenin hizmetinde bir insan olmaya gayret ettim. Bu yönde de çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Bursa’nın her kesiminden, başka partilerden, bizim partimizden, siyaset dünyasından ve iş dünyasından aldığımız güzel tepkiler var. Emeklerimiz zayi olmamış ve görülmüş.
Dağ-Der yönetim kurulundayken dağ yöresine neler kazandırdınız?
Yöneticiliğimiz süresinde konak yaptık. DKM’yi hem dağ yöresine hem de Bursa’ya kazandırdık. Yerel kültür anlamında önemli bir eser olan Güney Bursa dergisini 30 sayı çıkarttık. Bu çevrede yerel bir hafıza yarattık. Üç sefer kültür ve güreş şenlikleri düzenledik. Onlarca etkinlik gerçekleştirdik. Geriye baktığım zaman 6 senede çok fazla hizmet gerçekleştirdim. Burada önemli olanda gerçekleştirdiğiniz hizmetlerle insanların gönlünde yer edinip edinemediğinizdir. İnsanların gönlüne girebildiysek en büyük hizmeti gerçekleştirmişiz demektir.